Uçan haşerelerin türünü bilmek, hareket ve davranışlarını anlayabilmeyi sağlar ve bu da işe yarayacak mücadele yöntemleri geliştirmede oldukça önemlidir. Bu yüzden, “kendi kendine yardım” önlemlerinden ziyade deneyimli ve belgeli haşere mücadele uzmanına danışmak daima en güvenli çözüm yoludur.

Sivrisinek
Sivrisinek

Sivrisinekler, sineklerin de ait olduğu Diptera grubuna aittirler. Aynı onlar gibi bir çift kanatları vardır. Genellikle uzun, ince bacakları ve büyük dillerinin bulunduğu kafaları vardır. Sivrisineklerin gövdeleri ve kanatları çoğu zaman küçük pullarla kaplıdır. Yetişkin sivrisineklerin boyu 3 ile 9 mm arasındadır.

Sivrisineklerin en bilinen özellikleri, yetişkin dişi sivrisineklerin yumurtalarını beslemek için kendilerini kanla beslemeleridir. Daha az bilinen yönleri ise, dişi ve erkek tüm sivrisineklerin çiçeklerdeki nektarlardan beslenmeleridir. Henüz olgunlaşmamış oldukları dönemleri genellikle suda durarak geçirirler. Türüne bağlı olarak larvaları değişik birçok maddeden beslenirler. Birçoğu etraftaki ıvır zıvırdan ve küçük su organizmalarından beslenirler. Bununla birlikte, bazı türleri saldırgandır ve diğer sivrisineklerini yiyerek beslenirler. Yetişkin sivrisineklerin en aktif oldukları zaman, gün batımından gün doğuşuna kadar olan süre olmakla beraber yeterli sayıda bulut gökyüzünü kapladığında ya da karanlık anlarda da ortaya çıkarlar. Susuzluktan kuruyup ölebilecekleri için gün ışığında aktif olmayı tercih etmezler.

Sivrisineklerin sinir bozucu aktiviteleri aslında dişilerin yaptığı vızıltı ve sokmalarıdır. Sivrisinek sokmasına herkesin reaksiyonu farklıdır, kimisinde hafif bir kızarıklık olurken kimisinde de yoğun bir iltihap ve şişme olur. Hareketsiz suda (bu ev bitkilerinin dibindeki çanak da olabilir) ise henüz olgunlaşmamış sivrisineklerin varlığı görülebilir.

Dişi sivrisineklerin kurbanlarının derisini parçalayarak kanlarını emdikleri ağızları vardır. Bu kanlardan yumurta üretimi için kullanacakları proteini elde ederler. Erkek sivrisineklerin ise kan emebilme becerileri yoktur. Aslında acı verici olmasa da sivrisinek ısırığı, insanlarda hastalık bulaştırıcı olarak bir tehlike yaratabilir. Sivrisinek, hortumunu derinin içine soktuğunda küçük ve kırmızı bir şişlik yaratır. Bu şişlikler hafiften şiddetliye değişen güçte kaşıntılar yaratabilirler. Bazı insanlar, sürekli ısırılmaktan dolayı sivrisinek tükürüğüne karşı daha az duyarlı hale gelseler de bazılarında alerjik reaksiyonlar görülebilir. Alerji belirtileri deride kabarcık ve iltihaplanmanın yanı sıra astım da olabilir. Sivrisinekler aynı zamanda sarıhumma, dang humması, sıtma, beyin yangısı gibi hastalıkları bulaştırabilirler ve insandan insana taşıyabilirler.


KarasinekKarasinek

Karasinek genellikle gri renkli, 4 – 7,5 mm uzunluğunda olur ve göğüs kafesinde dört siyah şerit bulunur. Dinlenmek için köşeleri ve kıyıları ya da ince cisimleri tercih eder. İç mekânlarda, gün boyu zeminlerin, duvarların ve tavanların üzerinde dururlar. Dış mekânlarda bitkilerin, toprağın, çit tellerinin, çöp kutularının vs. üzerinde dururlar. Geceleyin ise dinlenme yerleri genellikle yiyecek kaynaklarının yanı ve toprağın 1,5 -4,5 metre yukarısıdır. Aralarında insanlardan ve hayvanlardan kalan yiyecek artıkları ve ceset, çöp ve dışkı olan geniş çapta yiyecek tüketirler.

Karasinekler belli başlı hastalık taşıyıcılarıdır. Tifo, tüberküloz, kolera ve dizanteri gibi rahatsızlıklara yol açan 100’ün üzerinde hastalık mikrobunu taşıdıkları bilinmektedir. Karasinekler bu mikropları dışkı, çöp ve diğer çürüyen maddelerle beslendikleri sırada ayakları ve ağızlarıyla toplar.

Karasineklerin yumurtalarını depoladıkları yerlerin tespit edilmesi çok önemlidir. Üstü örtülmemiş bir çöp kutusu veya bahçe avlusunda bulunan köpek maması çanağı gibi basit bir şey olabilir. Ama karasineklerin üreme yerleri çok ortada olan yerler olmayabilir. Üreme yerinin tamamen temizlenmesi ya da yok edilmesi gerekir. Eğer yok edilmezlerse, sinekler problem olmaya devam edeceklerdir.


Lağım Sineği - Kanalizasyon SineğiLağım Sineği

Lağım sinekleri 1,5 – 5 mm büyüklüğünde, açık gri ya da sarımsı kahverengi renginde açık renkli kanatlara sahip sineklerdir. Gövdeleri ve kanatları, kendilerine tüylü bir görüntü veren uzun kıllarla kaplıdır. Lağım sineği, hareketsiz haldeyken kanatlarını kendine has bir şekilde gövdesinin üstünde, adeta bir çatı oluşturarak kapatır.

Lağım sinekleri, evlerde banyolarda, mutfaklarda ya da bodrum duvarlarında bulunurlar. Geceleri daha aktif olan lağım sinekleri ısırmazlar ve her ne kadar şaşırtıcı olsa da insanlara hastalık bulaştırmazlar. Lağım sinekleri, canlı maddelerden ve kanalizasyondan beslenirler.

Yetişkin lağım sinekleri genellikle sıcak hava koşullarında ortaya çıkarlar. Bu sinekler iyi uçuşa sahip sinekler değillerdir, ve uçarken sarsak ve düzensiz bir rota çizerler. Ev sahipleri çok ender olarak bu sinek türünün istilasına uğrar; büyük bir olasılıkla sadece yetişkin lağım sineklerini görebilirler. Lağım sineklerinden korumanın en iyi yolu, yetişkin lağım sineklerini kontrol altında tutmak ve düzenli aralıklarla boruları temizlemektir. Böcekle mücadele uzmanı, borularda olan filmsi tabakayı çözen bir enzim kullanarak bu konuda size yardımcı olabilir.


Tatarcık Tatarcık

 Küçük ve uzun bacaklı haşerelerdir. Genellikle fazla uçamazlar. Tatarcık sinek grubundaki birçok küçük, kanatlı haşerelerin genel adıdır. Genel inanışın tersine, bu ufacık uçan haşereler “bebek” değil yetişkindirler. Bir çok insanın “tatarık” diye çağırdığı minik uçan haşereler, aslında meyve sineği ya da mantar sivrisineği olabilir. Türlerine bağlı olarak tatarcıklar ısırıcı veya ısırmayan olabilir ve bitkilerle, diğer haşerelerle veya kanla beslenebilir.

Çoğu tatarcık popülasyonu için yiyecek kaynakları tespit edilmeli ve mümkünse ıslah edilmelidir. Meyveler açık havaya maruz bırakılmamalıdır. Meyvelerin buzdolabında saklanması, onları tatarcıklardan korur ve aynı zamanda uzun süre taze kalmasını sağlar. Bitkileri sadece gerektiği zaman sulamak mantar tatarcığı istilasını önlemeye yardımcı olacaktır.


Güve Güve

Güveler tipik olarak üzeri pullarla kaplı iki çift kanata sahiptir. Helezon şeklinde dilleri ve petek şeklinde iri gözleri vardır. Güvelerin görünümleri ve boyutları, türlerine bağlı olarak çarpıcı bir şekilde değişkenlik göstermektedir. Bazıları çok büyükken, diğerleri çok miniktir. Bazı güve türleri parlak metalik renklerdeyken, diğerleri kahverengi veya gri tonlarda ve mattır. İç ortamlarda bulunan güvelerin çoğu 2 cm’den daha kısa kanat açıklığına sahiptir ve çoğunlukla gri veya kahverengi ile kırmızımsı kahverengi arası tonlardadır.

İç ortamlarda, ev sahipleri güvelerle büyük olasılıkla ya kiler ve mutfaklarda saklanan malzemelerle, ya da kumaşlarla beslenirken karşılaşırlar. En çok yün kıyafetleri mahvetme yetenekleriyle bilinmelerine rağmen elbise güveleri aynı zamanda aralarında ipek, saç, keçe, kürk ve tüy olan birçok farklı doğal malzemeye de düşkündür. Bu güveler genellikle 2,5 ile 5 cm uzunluğunda ve ten rengindedir. Işıktan uzak dururlar ve çoğunlukla bodrum ve çatı katları ve dolap içleri gibi karanlık yerlerde bulunurlar. Bu yerlerde, güvelere kumaş katlarının içinde, veya köşelerde saklanır vaziyette rastlanabilir. Güveler, popülasyonları fark edilmeden çok önce bir evi istila edebilmektedirler. Dolayısıyla, elbise ve eşyalar ciddi  şekilde zarar görebilmektedir.

İç mekânları istila eden güveler için en etkin çözüm, güveyi ve üreme maddelerini tespit etmektir. Tespit sonrası üreme malzemelerinin söz konusu türe göre ele alınması gerekmektedir.